Cemil Bayık: "Cemaat’in arkasında ABD var, hedef Erdoğan iktidarından kurtulmak"

02.02.2014 Vatan

Kandil’de, KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık (Cuma) ile birçok güncel konu üzerine konuştuk. Bugün söyleşimizin AKP hükümeti-Gülen cemaati çatışmasıyla ilgili bölümlerini sunuyoruz. Suriye’deki gelişmeler, Kürt Ulusal Kongresi gibi diğer konuları yarın okuyabilirsiniz:

Şu anda hükümet zor durumda. Sizin tavrınız ne olacak?
Bayık: Şu anda sadece AKP zor durumda  değil. Türkiye, devlet zor durumda. AKP-Fethullah çekişmesi, çatışması sadece bu güçleri ilgilendirmiyor. Tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. Sadece bu güçlere değil Türkiye’nin bütününe zarar veriyor. PKK için şu anda bulunmaz bir ortam var. Eğer PKK şimdiye kadar psikolojik merkezin yansıttığı gibi bir hareket olsaydı, sadece Türkiye düşmanlığı yapsaydı farklı davranabilirdi. Demek ki Önder Apo’nun, PKK’nin ve Kürt halkının Türkiye düşmanlığı yok. Bugünkü yaşanan durumlardan da bunu çok rahat görebilirler. Bugün en sorumlu davranan Önder Apo, PKK ve Kürt halkıdır.

Sizi bu konuya şu veya bu şekilde çekmek isteyen çok farklı güçler olsa gerek. Böyle bir ihtimal var mı?
Bayık: Çeşitli güçler elbette ki yanına almak ister. Çünkü PKK’yi yanına alan bir güç dengeleri rahat değiştirebilir. Bu Türkiye’de ve Ortadoğu’da da böyledir. Şu anda PKK hem Türkiye’de, hem Suriye’de belirleyici bir güçtür. Bu çok nettir. Birçok gücün kaderi PKK’nin elindedir. PKK istediği gibi dengeleri yıkabilir, istediği gibi kurabilir. Ama dikkat edilirse PKK halklara karşı ciddi ve sorumlu davranıyor. Öyle dar, basit örgüt çıkarları gözetmiyor. Hatta dar Kürt halkının çıkarlarını da sadece gözetmiyor. Bunları gözettiği kadar kendi dışındaki halkların çıkarlarını da gözetiyor, sorumlu hareket ediyor. Onun için hiçbir güç PKK’yi kendi amaçları için kullanamaz. Eğer PKK kendi amaç ve çizgisinden uzaklaşırsa kendi kendini tasfiye etmiş olur. Anlamsız hale gelir.

Öcalan’ın darbe tespiti ve hükümetten yana olması bir tereddüt yarattı mı sizde?
Bayık: Önder Apo öyle hükümetten yana bir tavır filan belirlemiş değil. Öyle yansıtılıyor ama doğru değil. AKP ile Cemaatçiler’in hem ittifakı var hem birbirleriyle karşıtlıkları var. Birbirlerini kullanma durumları da var. Eski hegemonik devlet tasfiye edilince yenisi geliştirilince kendileri açısından tek PKK kalıyor. Zaten uluslararası sistem de arkalarında… Bu noktada iktidar mücadelesine başladılar. İktidar mücadelesini kazanabilmeleri için Kürtleri tasfiye etmeleri gerekiyor. AKP resmen iktidarda. Fethullahçılar’ın öyle resmi bir durumu yok. Resmen koalisyon kurmuş değiller ama koalisyondur. Cemaatçiler ideolojik ve uluslararası bağlantıları olan bir güç.  Fethullahçılar Kürdistan’a yönelerek PKK’yi temizleyen bir güç olarak iktidara yerleşmek istediler. Kürdistan’daki bütün uygulamaları Cemaatçiler gerçekleştirdi ama AKP’nin iktidarı altında bunu gerçekleştirdiler ve AKP buna sahiplik yaptı, karşı çıkmadı. Bu AKP’nin işine geldi. Bir nevi kendisinin yapacağını Cemaatçiler’e yaptırtmak istedi. Kürtlerin tepkileri AKP’ye değil Fethullahçılar’a yönelsin. Bu arada iktidarını güçlendirir ve kendisini Kürtler için bir kurtarıcı göstermeye çalışır ki dikkat edilirse propagandalar da hep o yöndeydi. Burada esasında AKP’nin Cemaatçileri kullanma ve teşvik etme durumu da var. Cemaatçiler de buna dayanarak PKK’ye büyük darbe vurarak Kürdistan’da savaşı kazanmış bir güç olarak iktidara gelmek istediler. Bu konuda belli bir savaş yürüttüler. Binlerce insanı zindanlara attılar. Bunun üzerinden Oslo sürecine müdahaleyi başlattılar. Dediler ki "iktidara bizim hâkim olmamız gerekir!" İktidara hâkim olabilmek için MİT’i ve Erdoğan’ı hedeflediler. İktidara gelmek istediler ama tabii ki AKP buna karşı durdu. Arkasından başka sorunlar gündeme getirildi. Bunun hem iktidar boyutu var hem de uluslararası sistemin Ortadoğu’da uyguladığı politikalarla bağı var. İkisi birleştiği için Türkiye’de bu çatışma başladı.

Gülen’in BBC’ye İmralı ile de görüşülür demesi önemli değil mi?
Bayık: Niye şimdi? Bundan önce söyledikleri var, yaptıkları var. Çok açık. Süreçle bağlantılı. Şu anda Türkiye’de bir devlet krizi var. Hükümet krizi değil devlet krizi var. Şu anda Türkiye’de bir iktidar sorunu var. Sorun çözümlenmek isteniyor. Türkiye bir NATO ülkesi. İktidar boşluğunu kaldıramaz Türkiye uzun süre. Bu sorunun mutlaka erkenden çözülmesi gerekiyor. NATO’nun, kapitalist modernist çıkarı bunu gerektiriyor. Türkiye bir Mısır değil. Türkiye’de bu iktidar sorunu nasıl çözümlenmek isteniyor. Bu önemli. Türkiye’de iktidar sorunu ortaya çıkınca CHP hemen Washington’a gitti, bazı görüşmeler yaptı. Geldi şimdi ulusal güçlerin, Cemaat’in desteğini alarak iktidara sorununu çözmek istiyor kendine göre. Ankara’da eski MHP adayı Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak gösterildi. CHP, MHP hepsi birleşti bu anlamda. CHP gerçekten iktidar sorununu çözebilir mi? İktidara gelebilir mi? Bu tamamen PKK ile ilişkisine bağlıdır. O da neye bağlıdır? Kürt sorununda, Alevi sorununda, Türkiye’nin demokratikleşme sorununda köklü adımlar atmasına bağlıdır. Eğer bu köklü değişiklikleri yapabilirse Kürt halkının desteğini kazanabilir, Alevilerin desteğini kazanabilir, Türkiye’deki demokrasi güçlerinin desteğini kazanabilir. O zaman iktidara gelebilir. Şu anki haliyle iktidara gelmekten, iktidar sorununu çözmekten uzaktır. MHP iktidar sorununu çözebilir mi? Ona çok uzak olduğu açıktır. Tek başına bir HDP, BDP benzeri bir güç çözebilir mi? Çözemez, uzaktır. Geriye ne kalıyor? Ya AKP içerisinden bir parçayla iktidarı çözmek ya da ordu darbesiyle iktidarı çözmek… Mısır’da yapıldığı gibi çözmek. Mısır’da ordu darbesi ile çözmek istediler ama çözemediler. Orada ne olacağı henüz belli değil. Türkiye bir Mısır da değil. Orduyla iktidar sorununu çözmek Türkiye’nin sorunlarını çözmeyeceği gibi daha da çıkmaza götürür. Geriye ne kalıyor? AKP içerisinden bir alternatif yaratmak. Onun için Erdoğan’ın ve ekibinin etkisiz kılınması gerekiyor. Neden bu sorun seçimlerden çok önce gündeme getirilmedi de hemen seçimlerden arifesinde gündeme getirildi? Belli ki seçimler etkilenmek isteniyor. Bir taraftan AKP içerisindeki Fethullahçı milletvekilleri istifa ettirerek bir taraftan CHP güçlendirerek AKP’nin istediği sonuçlar önlenmek isteniyor. Daha sonra da kazanlar kaynatılmak isteniyor. Böylelikle Erdoğan ve ekibinin işi tamamlanmak isteniyor. Küçültülmüş, daha çok sistemin kontrolünde bir AKP yaratılmak isteniyor. Buradan Türkiye nereye gider? Artık koalisyonlar dönemine gider. Koalisyonlarla yönetilen bir ülke haline gelir. Bir de AKP’yi, Erdoğan’ı iktidarda tutan nedir? Ekonomi politikalarıdır. Ekonomi politikalarına da müdahale ediliyor. Bütün bunlarla AKP iktidarından, Erdoğan iktidarından kurtulmak isteniyor. Bu nettir.

Yani "Erdoğan’sız AKP" senaryosu…
Bayık: Evet. Bunu kiminle gerçekleştiriyorlar? Cemaat ile. Onun arkasında kim var? ABD. Amerika Cemaat ile işi götürüyor. Nerden vurdular? Yolsuzluktan vurdular. Can damarından vurdular. Çünkü AKP topluma kendini hep yolsuzlukla mücadele eden bir güç gibi göstermiştir ve öyle bir algı oluşturmuştur. Buradan vurulursa ancak AKP vurulabilir ki operasyon buradan başladı. Yolsuzluk yok mu? Var. Rüşvet yok mu? Var. Eğer olmasaydı oradan vuramazlardı. Demek var ki operasyon oluyor. Bu çok net. AKP yolsuzlukları bir kenara iterek sadece Cemaat’in kendisine darbe yapmaya çalıştığını söylüyor. Doğru. Cemaat darbe yapmaya çalışıyor ama gerçek sadece o değil. Bu darbe yolsuzluk ve rüşvetin üzerinden geliştiriliyor.

Şu an ülkede yaşanan savaşa bizimle alakası yok deyip dokunmayacak mısınız?
Bayık: Bizimle alakası olmaz mı? Bu savaş Türkiye toplumundaki herkesi ilgilendiriyor. Sadece Türkiye’yi değil Ortadoğu’yu da ilgilendiriyor. Ortadoğu’da siyaset yapan bir gücüz biz hem de belirleyici bir gücüz. Biz bu olup bitenlere kayıtsız değiliz. Belki öyle gözüküyor ama kayıtsız değiliz.

O zaman ne yapabilirsiniz?
Bayık: Şimdiki çatışma Türkiye’deki hegemonik devleti çökerten bir çatışmadır. Türkiye değişim sürecine girmiştir. Bu süreç Türkiye’de daha çok demokrasi güçlerinin gelişebileceği bir süreçtir. Eğer demokrasi güçleri yaşanan durumu iyi değerlendirir sorumluluklarını yerine getirirlerse burada kesin demokrasi güçleri kazanır. Artık Türkiye’de bir daha hegemonik bir devlet örgütlenemez. Devlet daha çok demokrasiye güvenir. Türkiye’de demokratik siyasetin, demokratik toplumun önü açılır. Kürt sorununu demokratik siyasal yöntemle çözümünün önü açılır. Böyle bir sürece girilmiştir. Biz bu çatışmada herhangi bir tarafa hizmet edemeyiz. Biz burada demokrasi güçlerinden yana tavır alıyoruz. Demokrasi güçlerinin gelişmesi gerekiyor. Ne Fethullah hareketi ne AKP hareketi Türkiye’yi demokratikleşmeye götürecek bir hareket değil.

Öcalan’ın darbe açıklamasından hemen sonra Taraf gazetesi MİT ve Roboski haberlerini yaptı. Sanki Kürtler’e deniyor ki "siz bunların arkasında duruyorsunuz ama bunlar sizin altınızı oyuyor, katliam yapıyor."
Bayık
: Bunu MİT yaptıysa neden daha önce açıklamadı da şimdi açıklıyor. Bu süreçle bağlantılı. Çünkü ciddi bir çatışma var. Bu çok net. Bu çatışmada PKK belirleyici bir güçtür. Kim PKK’nin desteğini alırsa diğeri kaybeder. AKP de PKK’nin desteğini almak istiyor, Cemaat de PKK’nin desteğini almak istiyor. Çünkü PKK’nin desteğini almadan Kürtlerin desteğini almadan bu savaşta istedikleri sonucu elde etmeleri çok zor.

Cemaat’in sizin desteğinizi alması biraz zor da en azından hükümete destek vermemenizi istiyor. Nötr kalmanızı istiyor, sanki...
Bayık: Destek illa ki arkasında durup destek vermek anlamına gelmiyor. PKK’yi AKP’den uzaklaştırmak onlar için destektir o savaşta başarılı olabilmeleri için. Fethullahçılar tabii ki PKK’yi desteklemez ama PKK’nin dengelerdeki belirleyici rolünü gördükleri için bu dengeyi kendilerine göre belirlemek istiyorlar. Onun için bu süreçte piyasaya sürerek güya PKK’yi tarafsızlaştırmak istiyor bu savaşta sonuç alabilmek için.

Başarılı olabilme ihtimali yok mu?
Bayık: Başarılı olamaz. Bizim saflarımız farklıdır. Biz demokrasi güçlerinin güçlenmesini isteriz. Buna çalışıyoruz. Biz ne AKP’nin ne Fethullah’ın güçlenmesinden yana değiliz. Bunu Türkiye’nin çıkarına görmüyoruz. Bunu net söylüyorum.

Cemaat’in sizinle hiç teması oldu mu?
Bayık: Hayır bizimle hiç temasları olmadı. Biz ilişki kurmak istedik, mesajlar gönderdik ama buna rağmen Cemaatçilerin tutumu değişmedi  bize karşı.


Fotograflar: İlker Akgüngör

Fotograflar: İlker Akgüngör




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

YAZI DİZİSİ
1 Cemil Bayık: "Cemaat’in arkasında ABD var, hedef Erdoğan iktidarından kurtulmak" 02.02.2014
2 Cemil Bayık: Suriye’de kazanan Ortadoğu’da kazanmış olur 03.02.2014

Son makaleler (10)
22.12.2024 CHP ne zaman “Türkiye’nin birinci partisi” gibi davranacak?
18.12.2024 Transatlantik: Trump Erdoğan’ı neden övdü? PYD/YPG’nin geleceği Golani’nin zor sınavı
17.12.2024 Mehmet Altan ile Türkiye’nin gidişâtı (4): Suriye’nin geleceği - CHP’li belediyelere haciz
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
15.12.2024 Murat Yetkin ile söyleşi: Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı
12.12.2024 Bahçeli’nin İmralı hamlesine seçmen nasıl bakıyor? Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi
10.12.2024 Transatlantik: Suriye’yi nasıl bir gelecek bekliyor?
08.12.2024 Hamas, Hizbullah ve Esad: İran’ın “Direniş Ekseni” tarihe karışırken
06.12.2024 Behlül Özkan ile söyleşi: 1982’deki Müslüman Kardeşler’in Hama ayaklanmasından bugüne
04.12.2024 Murat Özçelik ile söyleşi: Türkiye Suriye’de ne yapabilir? Ne yapmalı?
22.12.2024 CHP ne zaman “Türkiye’nin birinci partisi” gibi davranacak?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı