Yeni komşumuzu tanıyalım: Kürdistan

06.04.2013 Vatan

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Baltık ülkeleri gezisinin dönüş yolunda, heyette bulunan bir işkadını okumakta olduğum kitaba bakmak için izin istedi ve daha eline alır almaz “adı rahatsız edici” dedi ama kitabı bırakmayıp merakla karıştırmaya başladı.
Bunda şaşıracak bir şey yok. Çünkü Timaş Yayınları’ndan bu yılın başında çıkan, Simla Yerlikaya imzalı bu kitabın adı “Yeni Komşumuz Kürdistan.” “Kürdistan” adının Türkiye’de hâlâ belirgin bir rahatsızlık yarattığını ama Irak’ta bölgesel Kürt yönetiminin aynı ölçüde bir merak uyandırdığını biliyoruz. Bu merakın özellikle iş çevrelerinde daha yoğun olduğundan da haberdarız. (Bu birbiriyle çelişik olguları foto muhabiri arkadaşım İlker Akgüngör’le hazırladığımız “Türklerin kuzeyi, Kürtlerin güneyi” adlı yazı dizimizde, özellikle bunun ilk bölümünde (İlk izlenimler: Irak Kürdistanı’ndaki Türkiye realitesi) ele almıştık.)

2011 yılının Ekim ayından beri TRT Türk’ün Erbil temsilciliğini yapan Simla Yerlikaya da kitabını bu iki ana izlek, yani Irak Kürdistanı’ndan duyulan, büyük ölçüde önyargılardan kaynaklanan rahatsızlık ve yanıbaşımızda şekillenen yepyeni bir devlete yönelik merak üzerine inşa etmiş. Yazar bir yandan, kısa zamanda büyük dönüşümlere sahne olan bu bölgedeki (henüz ülke olarak tanımlayamıyoruz ama yakın gelecekte pekala mümkün) çelişki ve sorunları, iktidar kavgalarını olabildiğince objektif bir şekilde anlatır ve merakımızı büyük ölçüde giderirken, diğer yandan Kürdistan’a yönelik rahatsızlıklara karşı yer yer sübjektif bir dile başvuruyor. Ki bunda bir sorun görmüyorum çünkü onun evrensel insan hakları üzerine inşa ettiği bu pozisyonun son derece isabetli olduğunu düşünüyorum.

Zengin ama yoksul: Kerkük

Kitapta en çok, yazarın hemcinslerinin dertleriyle dertlendiği Kürdistan’da kadın sorunu üzerine olan bölümden ve yazarın Kerkük ve Musul üzerine gözlemlerinden etkilendim. Malum Kerkük uzun süredir Irak’ın en kırılgan, bu yüzden de en gergin ve kanlı illerinin başında geliyor. Hem Kürtler, hem Araplar, hem de Türkmenler Kerkük’ün gerçek sahibinin kendileri olduğu iddiasındalar. Petrol kaynakları açısından belki de dünyanın en zengin şehri olan Kerkük’ün yaşam standartları açısından yine dünyanın en yoksul şehirlerinden birisi olmasının doğurduğu çelişkinin doğurduğu öfkeyle Yerlikaya Kerkük’ü anlatmaya şöyle başlıyor: “Ezilenler, hakkı yenenler bir millettir bu dünyada. Bizi başka milletlere, boylara, sınırlara bölenlerin esas amacı bu gerçeğin üstünü örtmektir. Onlar, ezilenleri böler ve böylece zalim idarelerini daha rahat sürdürürler. Zalimlerin masa başında aldığı kararlar nasıl oluyor da ‘kader’ diye insanlara satılıyor? Daha da önemlisi bizler bunu nasıl ‘kader olarak kabul edebiliyoruz?”

Zor bir soru. Cevabını bildiğimiz ama kolay kolay dillendiremediğimiz bir soru.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
22.12.2024 CHP ne zaman “Türkiye’nin birinci partisi” gibi davranacak?
18.12.2024 Transatlantik: Trump Erdoğan’ı neden övdü? PYD/YPG’nin geleceği Golani’nin zor sınavı
17.12.2024 Mehmet Altan ile Türkiye’nin gidişâtı (4): Suriye’nin geleceği - CHP’li belediyelere haciz
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
15.12.2024 Murat Yetkin ile söyleşi: Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı
12.12.2024 Bahçeli’nin İmralı hamlesine seçmen nasıl bakıyor? Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi
10.12.2024 Transatlantik: Suriye’yi nasıl bir gelecek bekliyor?
08.12.2024 Hamas, Hizbullah ve Esad: İran’ın “Direniş Ekseni” tarihe karışırken
06.12.2024 Behlül Özkan ile söyleşi: 1982’deki Müslüman Kardeşler’in Hama ayaklanmasından bugüne
04.12.2024 Murat Özçelik ile söyleşi: Türkiye Suriye’de ne yapabilir? Ne yapmalı?
22.12.2024 CHP ne zaman “Türkiye’nin birinci partisi” gibi davranacak?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı